Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | alışveriş yapmak (bir yerden) | trade with f. | ||
She used to trade with an herbalist in the woods. Ormanda bir şifalı bitki uzmanıyla alışverişler yapıyordu. More Sentences |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | bir yerden alışveriş yapmak | shop at f. |
Öbek Fiiller | bir yerden alışveriş yapmak | trade at f. |